26 Ocak 2012 Perşembe

KÜRT COĞRAFYASI: Altından Kürt Kemikleri Çıkan Coğrafya

Mecliste BDP milletvekillerinin sözlerinin kesilmesi artık rutin bir olay haline geldi.  Çeşitli keyfi bahanelerle bu tarz durumlara sıklıkla tanık oluyoruz. Son olay şu: BDP Muş Milletvekili Demir Çelik cümleye “Kürtlerin yaşadığı coğrafya yani Kürt coğrafyası” ile başlar başlamaz TBMM Başkanvekili Sadık Yakut dürtülmüşçesine celallendi ve 56 yıldır coğrafi, hukuki ve siyasal alanda ne biriktirdiyse iki cümleyle ortaya döktü: “Yalnızca Türkiye coğrafyası var ve 7 bölgeye ayrılmıştır. Her çıkan konuşmacı çıkıyor buraya, ırkçılık yapıyor, insan hakları suçu işliyor”.1 Daha sonra söz alan Sırrı Sakık ise milletvekillerinin çoğunda kalp aritmisine yol açması muhtemel o sihirli sözcüğü kullandı “Kürdistan”. Sadık Yakut’un tanımına göre Sırrı Sakık bir insan hakları suçu mu işledi?
Yakut’un dediği gibi Türkiye coğrafyası Haziran 1941’de2 Ankara’da düzenlenen Coğrafya Kongresi tarafından yedi bölgeye ayrılmıştı ama bir sorun bakalım niye ayrılmıştı?
Madde madde yazıyorum:3
-          Türkiye coğrafyasını daha iyi öğrenmek ve öğretmek
-          Yabancı bölge isimlerini Türkçeleştirmek
-          Tarihi ayrıma dayalı olan bölge sınırlarını coğrafi özellikleri dikkate alarak yeniden düzenlemek
-          Bölge özelliklerini daha iyi analiz ederek ekonomik ve sosyal gelişmeyi hızlandırmak
-          Bölge ayırımında uluslararası coğrafi standartlardan yararlanmak ve günün şartlarına uygun hale getirmek
-          Farklı kriterlere göre oluşturulmuş ve karışıklığa yol açan bölge ayırımını ortadan kaldırmak
-          Yönetim işlerini kolaylaştırmak ve sorunların daha çabuk çözülmesini sağlamak
‘Asimilasyon’ ve ‘Türkleştirme/Türkçeleştirme’ sözcüklerinin anlamını bilenlerin beyinlerinde çoktan ikaz ışıkları yanıp sönmeye başlamıştır bile. Ama biz yine de geri kalanlarla tarihsel bir yolculuğa çıkalım.
Tarih kitapları 12.yy’da yaşayan Selçuklu Sultanı Sencer’in Kürtlerin yaşadığı coğrafya için “Kürdistan” adını kullanıldığını söyler.4 Daha öncesinde çeşitli kaynaklarda ve farklı dillerde bu anlama gelen ifadeler (gordyen, korduen, erdu’l ekrad12 gibi)  kullanılmışsa da Sultan Sencer’in  Selçuklusu’ndan daha öteye gitmek hiç değilse bu yazı için şart değil.
Selçuklulardan sonra Osmanlı Devletinde ve hatta Türkiye Cumhuriyeti’nde kullanılan “Kürdistan”, 1925 yılında Maarif Vekaleti’nin  "Türk Birliğini Parçalamaya Çalışan Cereyanlar" üzerine yayınladığı “Kürt, Laz, Çerkez, Kürdistan, Lazistan adlarının kullanılmaması, bu konularda mücadele edilmesi” konulu bir bildirisi ile aniden kesilmiştir.5
1921 anayasasında yer alan “Türkiye Cumhuriyeti ve Kürt Özerkliği”’nin yerini “Türk Birliği” gibi tekçi ifadelere bırakması, kuşkusuz tesadüf değildir. Bu tarihten sonra, Türk kaynaklarında bin yıldır “Kürdistan” diye anılan coğrafya aniden “Şark” olarak adlandırılmaya başlanır. Ve buna bağlı olarak Kuzeyli Kürtler de artık “kendini kürt sananlar”a dönüşmüştür.6 1941’de  “Şark”taki insanlara Kürt oldukları unutturulamadığından ve Şark kavramının Kürdistan’ı ikame etmesinden olsa gerek, Kürdistan’ın kuzeyi yedi coğrafik bölgeden ikisinde “doğu” ve “güneydoğu”da vücut bulmuştur.
1941 yılında, İkinci Dünya Savaşı’nın ortasında, Dersim’in acısı halen dinmemişken, bir ülkeyi bölgelere ayırmanın, hem de buna 15 gün gibi kısa bir sürede karar verilmesinin hevesle girişilmiş bir asimilasyon denemesi dışında ne gibi bir aciliyeti olabilir?
Bu yeni sisteme göre “tehlikeli bölgeler” kontrol altında tutulabilecek, “zorunlu göçler” daha planlı olacak ve asimilasyon daha sistemli gerçekleşebilecektir. Bu sistemin işe yaramadığını iddia edemeyeceğimiz gibi, Türkiye Cumhuriyetinin asıl korkusu olan isyan ve direnişlerin yok olmadığını hatta güçlenerek büyüdüğünü görmek de zor olmayacaktır.
Peki, tüm bu bilgiler bizi nereye götürüyor? Yakut’un “Sadece 7 bölgeli Türkiye coğrafyası var, ırkçılık yapıyorsunuz” cümlesindeki ırkçılığın o bölgelere ayırma ile bizzat Türkiye Cumhuriyeti’nce yapıldığı gerçeğine götürüyor. Tek partili dönemde Fırat’ın doğusunda merkezden atanan parti müfettişleri, umumi müfettişler ve vali dışında kimsenin inceleme ve araştırma yapmasına izin verilmediği gerçeğine ve söz konusu raporlar ile binlerce Kürt’e “asayiş” maskesi altında zulüm, ölüm ve zindan acıları yaşatıldığı rezaletine götürüyor.7 Yani, “Kürdistan yerine, Kürt Coğrafyası yerine ne kullansam” sancısı bizi tam da Yakut’un bahsettiği ırkçılık ve insan hakları suçlarına götürüyor.
Kaldı ki 15 günde art niyetlerle alınan bu kategorizasyon kararı akademik camiada başarısız ve tutarsız bulunmuş, birçok eleştiriye maruz kalmıştır.8,9,10  
Bu eleştiriler ışığında ve Avrupa Birliği’ne uyum süreci göz önüne alınarak Türkiye artık İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasına göre 12 bölgeye ayrılmış ve bu bağlamda Kalkınma Ajansları kurulmuştur.11  Demek ki coğrafi açıdan da Sayın Yakut’un bilgilerini güncellemesi ve bilhassa Kürt Coğrafyası hakkında tarih bilgilerini tümden yenilemesi gerekmektedir.  
Dip Not: Kürdistan/Kürt Coğrafyası mevzubahis olduğunda yeni ağda yaptırmışçasına hassaslaşan beyinlerin  “Trakya” adını duyduğunda herhangi bir alerjik reaksiyon göstermediği binlerce ırkçı üzerinde yapılan klinik deneyler ile ispatlanmıştır.


Diren Dirokyan

1.      19.01.12 tarihinde “cumhurbaşkanı seçim kanunu tasarısı” konulu görüşme
2.      Birinci Türk Coğrafya Kongresi, 6-21 Haziran 1941
3.      Milli Eğitim Bakanlığı Kitapları. Mekansal Bir Sentez: Türkiye. 4.Bölüm. Coğrafi bölgelerin oluşturulması. http://egitek.meb.gov.tr/aok/Aok_Kitaplar/AolKitaplar/Cografya_7/4.pdf
4.      Bazil Nikitin “Kürtler” Sosyolojik Tarih ve İnceleme. Cilt 1.
6.      Can Dündar, Rıdvan Akar. Ecevit ve Gizli Arşivi (İsmet İnönü’nün Şark Raporları bölümü) İmge Kitabevi Yayınları, 2008.
7.      Tarık Ziya Ekinci. “Doğu Kalkınması Bir Aldatmacadır” www.minidev.com/public/page.aspx?id=162
8.      Ali Özçağlar. “Türkiye’de yapılan bölge ayrımları ve bölge planlama üzerindeki etkileri” Coğrafi Bilimler Dergisi, 2003, 1(1),3-18.
10.  Barış Taş.  “AB uyum sürecinde türkiye için yeni bir bölge kavramı: İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması” Sosyal Bilimler Dergisi.185-198.
11.  www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=4077&tb_id=9
12. Kaşgarlı Mahmut'un 1074'te yaptırdığı haritada "Kürtlerin Memleketi" anlamında yer almaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder